
ikimizdik, sen ve ben, bir çiçekle
onun tomurcuğu arasında bir yerde;
öylece durur muyduk, ikimiz gibi? dâima
birlikte olurduk hüzünlerde...
anımsar
mısın, yaz günü, bir bahçeyle gizledikti
kendimizi birbirimizden; sen ve bahçe, ben
ve bahçe, sen ve ben: akşamlar derlerdik her
ikimizden...
üşürüz, çünkü uzağız şimdi
o yazdan; ey, birazdan bir yazdan geçer
olan, ey! kimbilir ne anlama geliyor artık,
şu eskiden “hüzün” dediğimiz
şey?
Hilmi
Yavuz


|